29 August 2008

OnurAir - Havalanması En Zor Şirket


Bugünün konsepti havayolu şirketleri ile olan kötü anılarım değildi halbuki ama şu ana kadar OnurAir ile hiç vaktinde uçamamış bir insan olarak, şu anda isyan ediyorum..

Az önce 10.30'da kalkması gereken uçağı bekleme salonunda beklerken, 10.33'de uçağın 45 dakika gecikmeli, sonra da uçağın 1 saat gecikmeli olmasının açıklanmasıyla saldırganlaşmış bir insanım...

Bugün hayata geçireceğim tüm işlerin organizasyonunu alt üst etmenin, dayanılmaz hafifliği ile uçağa bindiğimiz zaman "kusura bakmayın; operasyonel nedenlerden geç kalktık" gibi basit bir açıklama içinden sıyrılacaklar..

Benim yaşanan bu gecikmelerden olan mağduriyetimi bildirebileceğim; bunun telafisini isteyeceğim bir yer yok mu? Nasıl ticaret bu?

Normalde, bilet rezervasyonu geç iptal ettiğimde maddi açıdan cezalandırılırken, beni geç bilgilendiren; zaman ve enerji; iş kaybına sebep olan şirketi ben neden cezalandıramıyorum.. Anlamıyorum..

Anlayacağınız çok kızgınım.. Saygısız ; özensiz; acemi ve turkish buluyorum

Not: Neden OnurAir kullanıyorsun derseniz, uçak saatleri başka da bir nedeni yok..

Turkish Vey


Hani online bankacılık; online satış şirket masraflarını düşürür ya...

Düşürür ama , eğer online gerçekleştirdiğiniz rezervasyonlara ancak bir saat tanır; call center'la gerçekleştirdiğiniz rezervasyonları 1 gün sonraya kadar tutarsanız ; sizin masraflar nedense bir türlüü düşmez..

28 August 2008

Tema Vakfı 2B İmza Kampanyası


Tema Vakfının kampanyasına sonuna kadar katılıyorum.. Lütfen sizde katılın!!!

Daha önce "Green Marketing" konusunda çok yüzeysel hareket ettiklerini düşündüğüm markalar konusunda da; bu duyuruyu yeşilci herhangi bir marka tarafından değil, bir arkadaşımdan öğrenmemle yanılmadığını görüyorum

21 August 2008

Pulse Smartpen


Gördüğüm en harika şeylerden biri sanırım Smartpen.. Bir kaç yıl içinde, belki de çok sıradan gelecek olsa da, şu an için herkesle paylaşma ve kullanma isteği içindeyim..

Smartpen, not tuttuğunuz esnada konuşulanları kayıt ediyor. Daha sonra yazının üzerine geldiğiniz zaman, o esnada anlatılanlara geri dönüyor, notlarınızı bilgisayara akatarabiliyor, notlarınız içerisinde arama yapmanızı sağlıyor..

Web sitesindeki video'yu izlemenizi şiddetle öneririm + ilginiz hala uyanıksa ABC'deki haberleri izleyebilirsiniz.

20 August 2008

Bu Siteye Erişim Kendi Kararıyla Engellenmiştir


Dijital iletişimin engellenemezliğini anlamayan gelenekçi kurumlara cevaben yapılmış en güzel kampanyaydı sanırım bu.. Zargan'a girerken; "nee kapatılmış mı" diye şaşırdığım ama işin acıklısı bunu gerçek zannedebilecek kadar site kapatılma durumlarına aşina bir kafa buldum karşımda..

1 saat kala da olsa, destek olmak isteyerek selinzz'de de bu sansürü uyguladım..


Umarım , bu geceye kadar mesaj gerekli yerlere ulaşır.. Çok konuşulur; kafaları kurcalar...

Aklımdan Geçenler


Mutluluğu bazen içinde tutmak gerekiyor.

Nefes gibi; hızlı tüketirsen sudan çabuk çıkmak zorunda kalıyorsun...

18 August 2008

Chickipedia


Ben mi Chickipedia'yı yeni fark ettim ; yoksa hedef kitle olmadığım için mi bana ulaşmadı bilemiyorum ama ilk başta adından oldukça kadınsal içeriği olduğunu düşündüğüm, yanılmadığım ama aldandığım site..

Bayan ziyaretçiler için hayal kırıklığı; baylar içinse derya deniz..

14 August 2008

Dünya Olimpiyatları






Bu aralar tek eğlencem Dünya Olimpiyatları.. Aynı anda başka bir şey yapmadan TV seyrebildiğim nadir dönemlerden birini yaşıyorum, her sporcunun kazanınca ve kaybedince neler hissettiğini anlamaya çalışıyorum..

Kazananların yüzündeki ifadeyi gördükçe , bende yüzücü olabilirdim; bende bunu başarabilirdim diye "keşke" ruh haline girip, kafamda kendime bambaşka bir hayat çiziyorum: Sabah 4:00 uyanıp antremana gidip, 22:00'da sonlanan... Normalde daha neler diyeceğim bu günlük program bile, o anki mutluluk ve o ifade için şu an "yapılabilir" geliyor..





Mesela şu anda Michael Phelps olmayı, Eksrim'de kazandıktan sonra deliler gibi çığlık atan Maria Valentina Vezzali gibi içimden gele gele çığlık atmayı, Dünya rekoru kırıp Stephanie Rice gibi elimi kolumu nereye koyacağımı bilememeyi; kazanıp ağlayan bir çok sporcu gibi sevinçten ağlamayı ne kadar çoook isterdim anlatam

Bunlarında ötesinde, ülkemin spor konusunda -bari- başarılı olmasını; bir bakanımızdan sporculara sitem etmek yerine, futboldan, güreşten başka sporların da olduğu fark etmesini; neden gençleri teşvik edemediğini düşünmesini ; bununla ilgili kamu oyunun oluşmadığını; böyle büyük bir spor olayına rağmen neden hala Türk spor sitelerinde futbol manşetlerinin yer aldığını düşünmesini isterdim.

12 August 2008

Çöp Kutusundan Müzisyen Çıkınca



Levent'te ara sokakta doktorumun muayenehanesini bulmaya çalışıyorken - her zaman olduğu gibi- bir yandan da telefonla konuşuyordum.. Ve bir anda yanından geçtiğim çöp kutusundan bir adam çıkıp saksafon çalmaya başladı ve "Vodafone Arayana Dinlet" dedi ve geri içeri girdi.. Sokakta o an benden başka kimse olmaması dolayısıyla kendimi deli sanmak, doktora siz kalbimi , kolumu boşverin sanırım delirdim deme planları; beni uyandırın diye çığlık atma isteği ile dolup taştım..

Neyse doktora bundan bahsetmemek için kendimi zor tutarak muayene oldum ama tabiki Google'lamaktan ve araştırmaktan kendimi alamadım!! (Neden bahsetmedin derseniz, cidden delirdim sanar diye korktum)

Google'layınca da bu video'yu buldum.. Yakında benim de hoplayışımı ve aptal aptal etrafa bakışımı bir video paylaşım sitesinde görürseniz şaşırmayın! Dalga da geçmeyin!!

11 August 2008

igoogle Boğaz Köprüsü Manzaralı




igoogle'da -en azından benim gördüğüm- ilk Türk Theme eklendi..

Boğaz köprüsü manzaralı theme, dinamik bir yapıda.. Online oldugunuz saate göre köprü manzarası , daha doğrusu ışığı değişiyor..

Yoksa siz hala igoogle kullanmaya başlamadınız mı!!

07 August 2008

Youtube'a Nasıl Giriliyor?


Kapatılmasını en anlamsız bulduğum site olan Youtube açıldı açılacak diye beklerken yerini başka bir siteyle dolduramamam, onu çok özlemem dolayısıyla dünyaya yaydığm enerji karşıma Youtube'a -Türkiye'de engelli olsa da- girebileceğim kolay bir yöntemi karşıma çıkardı.

Hemen paylaşıyorum: Youtube'a www.vtunnel.com 'dan girilebiliyor... Önünüze bir sürü pop-up atlasa da sorun değil.. Çok sevindim.. Hatta yuppiii!!!

04 August 2008

BioGlobe, Ekosistem ve Karidescikler


Uzun süredir gördüğüm ve sahip olduğum en entresan şeyi paylaşmak istiyorum: BioGlobe.. Kendisi Nasa teknolojisi ile suni ortamda oluşturulmuş bir eko sistem...

Bu şekilde anlatınca hiç bir sey anlaşılmıyor ama Türkçesi şu: evimde yusyuvarlak bir cam fanus var, bu fanusun içinde 5 tane karides yaşıyor ancak fanusun herhangi bir yerinden yem verebilme imkanı yok ama yem vermeye gerek de yok çünkü suyun içindeki eko sistem karidesciklerime gerekli besini sağlıyor.

Karidesciklerim gerekli besini, suyun içindeki bir yosundan alıyor ancak aslında yosunun kendisini yemiyor,içindeki bir tabakayı ve yosunun üzerindeki bakterileri yiyerek besleniyor. Bu eko sistemi sağlamak için, günde 10 saat karanlıkta kalmaları gerekiyor ancak ben 10 saatten uzun sürede bırakıyorum -bir şey olmuyor-

Ancak gelin görün ki, bu eko sistemden bir yandan da korkuyorum.. Mesela artık şehir dışından dönünce, evin kapısının zorlanmış olması; içeriye hırsız girmiş olması gibi korkularımın yerini; dönüşte cam fanusun kırılmış olması, fanustan çıkan karideslerin insan boyunu geçmesi gibi korkular aldı.

Yine de hayatımda edindiğim hayvanlardan en zahmetsizi ve en estetiği olduğunu söyleyebilirim.. Değişik fanuslara ve hayvancıklara BioGlobe kataloglarından bakabilirsiniz..

Gelin Çiçeği


Düğün üstüne düğün yazar oldum ama ısrarla devam etmek durumundayım çünkü 12. düğünde bir ilk yaşadım ve gelin çiçeğini tuttum..

Gelinin çiçek atma merasimi esnasında çoğu zaman isteksiz ve otomatik olarak tutamayacağım noktalarda duran ben, olaya bu sefer sporcu bir ruhla yaklaşmış olabilirim çünkü merasim öncesinde, çiçek tutma teknikleri anlatarak bizi eğlendiren arkadaşımı gülerek dinlemiş ve o esnada kafamda canlandırmış olabilirim - hatta olabilirim değil; kabul ediyorum kafamda canlandırdım ama sadece spordan kalan bir alışkanlıkla (bunda da ciddiyim:)

Ama aynı zamanda gelinin en yakın arkadası ve hatta nikah şahidinin yanında durmamanın da, çiçeğin kucağıma düşmesinde etkili olabileceğini düşünsem de, teorik bilgiyi pratik'e geçirme konusundaki başarı egomu daha çok tatmin ettiği için bu konunun pek üzerinde durmuyorum..

Şimdi şunu merak ediyorum: Bu çiceği tutma konusu bir gün evleneceksin mi demek; kısa sürede evleneceksin mi demek; aniden evleneceksin mi demek; bu bir uyarı blog'unda evlilikle ilgili atar tutar oldun; yazdıklarını bir kere daha oku mu demek yoksa düğün konusundaki katılım ve katkıların dolayısıyla seni mezun ettik, bu da bizim diploma verme şeklimiz mi demek.. Öyleyse artık diplomalı bir düğün katılımcısıyım, iyi haberlerinizi beklerim; haberiniz olsun..