29 May 2013

Karl

Iki haftalik Istanbul kacamagi sonunda New York'a dondum. Dogal olarak her seyi biraktigim gibi bulmayi beklerken ilk golu havadan yedim, anladim ki Mayis ben Istanbul'a gidince pesimden gelmis, New York'u terk etmis. Nisan da Mayis'in yoklugunu ort pas etmeye calismis, hatta yoklama kagidini yirtmis ama pek basarili olamamis.
Neyse asil konum hava degil. Dun aksam dondugumden beri yan apartmanin onunden gecip gecip apartman gorevlisine bakiyorum ama yerinde yok. 

Bugun gecerken daha once hic gormedigim bir gorevli ile goz goze geldim. Cocuk gibi yeni gorevliyi gorunce merakli bakislarimi baska yere cevirerek hizli hizli yurumeye devam ettim.  

Yururken tabi ki, Karl nerede, acaba isten mi ayrildi, umarim ayrilmamistir diye dusunmeden edemedim. Sonra da Karl'i hayatima geri isteyisime sasirdim. Tahmin edersiniz ki, cok derin bir arkadasligimiz yok ama bence bir cogumuz onun kadar mutlu degiliz ve ayrica kimse Karl kadar samimi gunaydin demiyor. O yuzden sabahlari Karl'dan pozitif enerji dopingi alarak gune baslamaya megerse baya alismisim. 

Bu alistigim duzenin yikilmasi olasiligi ile bugun bir miktar aydinlandim. Anladim ki hayatimdaki bazi sig iliskiler de baya degerli ; bir insani sevmek hayatina sokmak icin illa sevgili, arkadas olmaya gerek yok ve ayrica her insanin isinden , urettiginden farkli rolleri var bu hayatta. Sanirim Karl'inki insanlara pozitif enerji yaymak

Simdi, benim isimden ve urettigimden ayri rolum nedir diye dusunuyorum, bir yandan da yarin Karl'i gormeyi umuyorum...