31 May 2010

Dünya Kupası ve Louis Vuitton


Yazın büyük olayı Dünya Kupasından Louis Vuitton da faydalanmak istemiş belli ki.. Pele, Maradona gibi efsaneleri kullanmış iletişimde; louisvuittonjourneys.com diye bir site açmış hatta, (video yüklenemediği için site ilgili bilgi veremiyorum) ama lüks markalar popüler kültürden esinlenmesinler demeden edemeyeceğim çünkü Luois Vuitton'un futboldan esinlendiği "özel" koleksiyonu gördüğüm en olmamış koleksiyonu.... Kuş var, çiçek var, böcek var.. neden futbol topu?

20 May 2010

Sweat Shop Paris


Bir kaç gün önce, keşke dikiş dikebilseydim dememin arkasından, Sprinwise'da, Paris'te Singer'in sponsor olduğu dikiş dikilen bir cafe'nin açıldığı haberini görünce tam onikiden vuruldum.. Keşke orada olsam ya da cafe burada olsa; fırsat buldukça gitsem, keyifli bir şekilde öğrensem , ilk diksem sonra giysem... Lalalaaaaa

15 May 2010

Artshow 2010

Beşiktaş Belediyesi tarafından beş senedir düzenlenen Art Show'dan evimin dibinde olmasına rağmen bu sene ilk defa haberim oldu. Hadi o benim kabahatim olsun ama içerinin boşuğunu da medyaya yüklemeden edemeyeceğim keza kendileri neyi bağırsalar popüler oluyor. O yüzden bir önceki yazımda bahsettiğim Erdem Moralıoğlu'nun ve Artshow'un bilinmemesini tamamen onlara yüklemekte haklıyım..





Neyse sosyal yakarışlarımı geçersek, sergide gayet keyifli eserler olduğunu söyleyebilirim. Şahin Paksoy'un seramiklerine bakarken, karşımda tutkuyla dans eden tombiş bir çift buldum; Ali Alışır'ın fotoğraflarındaki gencecik vücuttaki yaşlı surat, asab bozucu olacak kadar gerçek gibiydi. Funda İyce Tuncel renk sevdama cevap verecek eserlerle katılmıştı ve ayrıca kendinin Ankara'lı olduğunu öğrenip içten içe -sanırım kendime pay biçip- gurur duydum


Sergi 16 Mayıs'a -yani yarına- kadar devam ediyor.. Fırsatı olanlara Akatlar MKM'e gidip gözatmalarını tavsiye ederim

14 May 2010

Erdem Moralıoğlu


Bu ay kendime bir kıyak yapıp yabancı moda dergileri aldım, aslında amacım resimlere bakıp saçımı nasıl kestireyim diye ilham almaktı.. Bir ilham alamadım ama Erdem Moralıoğlu ile tek taraflı olarak tanışmış oldum. Ingiliz Vogue'da okumaya başladığım Ingiliz modasını kim belirliyor diye başlayan yazının ilk röportajı Erdem: British Fashion Counsel /Vogue Fashion Fund Award Winner yazısı ile Erdem'e ilk merhabayı demiş oldum..


Erdem Moralıoğlu ilk moda kez Londra moda haftasına 2005 yılında katılmış; son kazandığı ödüle adayken jurinin karşına sadece bir koleksiyon değil, aynı zamanda markası ile ilgili bir iş planı ile çıkmış. Zaten Cnn'den öğrendiğime göre de kazandığı ödülü, markasının dünya açılması için kullanacakmış. Genelde ipek ve yün ağırlıklı çalışır ve aynı zamanda dijitalleştirilmiş çiçek desenlerinden faylanırmış..


Magazin programı benzeri -mış muş müş diye giden cümlelerim kendinden daha önce habersiz olmamdan kaynaklansa da, bundan sonra gözümün üzerinde olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim sanırım.