28 September 2006

marketingist


İstanbul'da yaşamadığım yıllarda gelemediğime en üzüldüğüm fuar olmuştu marketingist ama marketingist diye afişleri asılan, yazılan çizilen şey, en azından ilk günü itibari ile bir pazarlama becereksizliğiydi...

Pazarlamanın sadece duyurulardan, promosyonlardan, parlak ışıklardan, tasarımlardan ibaret olmadığının resmi! Unutulan 4. P'nin (place'in) bir etkinliğe nasıl yansıdığını gözlem için iyi bir deneyim..

Özellikle iş dünyasına olan uzaklığı sebebiyle oluşan "insansızlık" sorunu, fuar esnasında yalnızca komşuluk ilişkilerimizi geliştirdi... Fuara katılan kurumlar bir birlerini yakından tanımak için yeterli vakti bulmakla kalmayıp, yemek yeme, dolaşma, seminerlere katılma imkanını da yakaladılar..

Ben yarın yine Marketingist'de olacağım..
Bakalım Cuma günü, marketingist'te eksik olan "P" faktörünün etkisi azalacak mı..

26 September 2006

Sezen Aksu FM



Bu sabah uyandığım andan itibaren, sadece Sezen Aksu dinlemek istedim... Evde hazırlanırken, kahvaltı ederken, yolda giderken, yürürken.. iş başlayana kadar her an sadece Sezen Aksu çalsaydı..

Çalsaydı tam ruhumun istediği müziği dinlemiş olacaktım ama olamadım...

Olamadım çünkü hayat çok hızlı.. İşe yetişme çabasıyla -her ne kadar genel olarak bir çaba olarak kalsa da yarattığı hızlı hareket etme refleksi içinde- ruhunu dizginlemek ve istediklerini ertelemek zorunda kalıyorsun...

Bende içime sinmeye sinmeye öyle yaptım ama o an bir şey olmasını çok istedim:

Sezen Aksu FM

Sadece Sezen çalsın, her saat , her dakika...

Keşke iş fırsatları arayan biri blog'umu okusa!

22 September 2006

Way Back Machine

Bir tek ben mi böyleyim bilmiyorum ama web sitelerinin eski versiyonları nasıldı hep merak ediyorum veya eskiden de takip ettiğim sitelerse nasıl olduklarını hatırlamaya çalışıyorum.

Bu merakımı gidermek için zaman makinesi lazım sanıyordum, meğer zaman makinesi niyetine Way Back Machine varmış:

İnternetin tozlu arşivlerinden web sitelerinin eski versiyonlarını gösterme makinesi bu.. Neredeeeen nereyeee dedirtiyor insana...

İnternette nostalji yaşamak için Way Back Machine 'i ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum..

21 September 2006

Avrupa Yakası


Avrupa Yakası'nın yeni bölümlerinin başlamasıyla benim açımdan dizi sezonu da açılmış oldu. Tüm yaz dizi hasretinin arkasından oturup Avrupa Yakası seyretmek hem çok hoşuma gitti, hem de bir hayal kırıklığı yarattı.

Volkan'ın, Selin'in olmaması izlerken eksik bir sey oldugunu hissettirdi. Ayrıca yeni çaycı, hiç Şesu'nun yerini doldurmuyor. Şesu çok güçlü bir karakterdi ve bence yerine çok tezat bir karakter gelmeliydi ki, yerine gelen kişinin oyunculuğunu karşılaştıramayalım. Ayrıca yeni gelen kişilerden de, o evdeki -henüz adını öğrenemediğim- hatun çok asap bozucu, bir de nedense olmamış! Aslında kapıcı da asap bozucu ama o diziye daha oturmuş bence..

Ama Burhan- yani Burhan Abi! beni benden alıyor.. Gülmekten ölüyorum her seferinde...
Bu kadar doğal bu kadar komik, bu kadar iyi bir gözlem.. En komik Burhan başka komik yok!!

12 September 2006

Neiman Marcus



Yine yakalandım! Ama yakalanılmayacak gibi değil..
Göz atmak için tıklayın..

11 September 2006

Kanyon



Gerçekten çok keyifli bir yer olmuş Kanyon, mağazalar, cafeler muhteşem.

Kapalı bir alışveriş merkezine tıkılmış hissetmiyor insan kendini..

Sinema salonlarına her girdiğimde kendimi San Francisco Sony Theater'da sanıyorum ancak bunların üzerinde Kanyon ile ilgili bir sorunum var!

Gezerken DONUYORUM!

Buna çağre bulmak için kış ayının daha da güçlü şekilde gelmesini bekliyorlar acaba?Yoksa çağresiz mi kaldılar??

Üşümeden gezmek istiyorum, lütfen yanında kazak getirmek gelmek dışında çözüm bulsunlar..

08 September 2006

İş'te Bizz


Sıradan bir iş değil yaptığımız. Kimseye tek kelimede anlatamadığım hatta tek paragrafta bile özetleyemediğim bir iş. E-pazarlama desem çok geniş, email marketing desem cok sığ, pazarlama danışmanlığı desem abartılmış oluyor. Sıradan olmadığı tek sey, her iş gibi sıkıntılı ve yoğun olması..

Bu yoğunluktan dolayı, çalıştığın herkes bir süre sonra kuzenin, kardeşin gibi bir şey oluyor ya da nefret ettiğin yan komşuna dönüşüyor. Bu resimdekiler kuzen ve kardeş grubu! Süper eğlenceli bir günün fotografı..

Aynı zamanda bu resim yoğun ve sıkıntılı günlerde bakmak için ilaç, iş arada eğlenceli de olabiliyor diye bir teselli resmi...

Her şeye rağmen tezimi savunuyorum: Çalışmak insan doğasına aykırı...

B'sis.s






Sanırım burası Nişantası'nın en güzel, en özgün mağazası...

İçeri girer girmez kendinizi Harikalar Diyarında hissediyor, hangi takıya, çantaya bakacağınızı şaşırıyorsunuz. İçerideki her şey inanılmaz orginal, kimseyle pişti olmayacağınız garanti!

İçeride dolaşırken, atmosfer o kadar keyif veriyorki, mağazanın dekorasyonu yapan, aynı zamanda sahibi olan Başak ve Burçak'ın ev dekorasyonu işine de girmesini diliyor insan!

Peki B'sis.s nerede? Her şeyi benden beklemeyin, onu da siz bulun...
Şaka şaka:)

Nişantası'nı bilenler için, All Sports'un bir alt sokağı, bilmeyenler haritaya baksın!

Mutlu alışverişler

06 September 2006

www.organik29.com



Güzel çikolataların, mis gibi kahvelerin, yağlı kebapların sağlıksız olması yetmiyormuş gibi, bir de satın aldığımız sebzelere hormon uygulanmasından dolayı yarattığı sağlıksızlık sebzeleri de sorgulamamıza sebep oldu... Hatta bu sorgulama organik gıda sektörünü oluşturdu.

Organik gıdaya olan ilginin artması, çok entresan bir online ticaret gelişmesini de sağlamış. Organik29.com'da organik sebzelerin yer aldığı kutular sipariş verebiliyorsunuz. Farklı ebatlarda, farklı içerikleri olan organik gıda kutuları şok sevimli görünüyor. Evde sebze yemeği yapmamama ve hatta aldığım her sebze ve meyvenin dolabımda çürümesine rağmen sipariş etmek istedi canım...

05 September 2006

Büyükada




Sadece iki hafta sonu önceydi, hala yazdı, hala her şey daha aydınlıktı ve parlıyordu.

Şimdi bu resimler aslında üzülmeme sebep oluyor.. Yaz bitti bitiyor... Vapur, balık, dondurma, terlik, fayton kelimeleri popülerliğini kaybetmek üzere.. Kazak, palto, yağmurluk, şemsiye kelimelerinin tavan yapmasına az kaldı.

Keşke tutabilsek yaz biraz daha kalsa..