13 May 2012

Yeryuzunde En Uzun Suredir Tanidigim Insana…


Ilk tanistigimiz gunden kimyasi iyi tutan ; yillar icinde kusse de barisan, yanginda ilk kurtarilacak ve acil durumda ilk kirilacak kisiye…

Eski bir dostluk bizimkisi… Bundan tam iki hafta sonra 30 yillik dostulugumuzu devirecegiz…

Sirf seni seviyorum demek cok sikistirilmis ve anlamsiz geldigi icin, bugun bir tur sanat icra edebilmek istiyorum… Bak bu resimlerin hepsini senin icin yaptim demek mesela…

Ucamayi ,isinlanmayi bulmak istiyorum…

Gurbet mahallesinde arabaya atlayip ulasamamanin verdigi dezavantaji, kendini anlatmadaki avantaja donusturmek istiyorum… O yuzden gunlerdir yazip siliyorum

Yaninda olsam bak bunu sana aldim, anneler gunun kutlu olsun demekten daha cok efor harcamak istiyorum ve sanirim ediyorum da… Su yaziyi yazmak icin sarf ettigim cabayla, bir kitabin en azindan girisini veya gelismesini veya sonucunu yazardim… Bilirdim neye baglanacagini , aklimdan cikip satirlara dokuluverirdi…

Oysa, senin icin yazmak o kadar karmasik ki, icinden birini secsen oburune ayip olacak deneyimlerle dolu…
Baslayamiyorsun, basladigini bitiremiyorsun…

Anneligine, cocukluguna, gucune, sevgine, kalbine, gulusune, cilginligina, ozverine, fedakarligina, daimi mutluluguna neye deginecegini bilemiyorsun… Her biri, bir hikayenin icinde gizli , icinden cikarip alabilene kendini anlatan gizli kodlarla dolu…

Kodlari kiracak olursak, benim icin gizli kahramansin… Dur demedigin icin, yapamazsin demedigin icin, destegin icin, olani kabul ettigin icin, sen oldugun icin…

Illahi ki hap haline getireceksek, sanirim anneler gunun kutlu olsun demek en yerinde tanim olur… ama bir adim oteye gidersek, iyi ki varsin! Ipligi uzun tutsam da, kumasi kisa kestirmisim… Uzaktayim ama hep yanindayim… 


10 May 2012

Kadina Siddet | Politik Siddet


Universitede kadin ve politika diye bir ders almistim…

Kadinlara uygulanan siddetin sadece vurmak veya fiziksel olarak zarar vermeyi kapsamadigi;  onurunu kirici, kucuk dusurucu ; kendisini aptal hissettiren tum hareketlerin de “Duygusal Siddet” tanimina girdigini anlatiyordu… Bu siddete maruz kalan kadinlar, his olarak gucsuzlestirildikleri icin kendini koruma icgudulerini bile kullanamaz ve aciz hale gelirlermis. Yoksa sana vurana refleks olarak vurma durumu kari /koca arasinda da gerceklesirmis (ama siddete maruz kalan kadinlarda bu refleks yok oluyormus)

Simdi bunu niye anlattim… Feminist , kadin haklari gibi bir seye baglamayacagim… Insan dinamikleri kadin /erkek farki olmadan ayni.. Guc /Gucsuzluk dengesi de..

Son yillarda olanlara bakinca, demoktratik, laik Turkiye’yi siddete maruz kalmis kadina benzetiyorum…Artik sacmaliga , degisime, uzerine atilan camura duyarsiz… Alttan alan, gucsuz ve ezilmis..

Oyle olmasa, sebebi belirsiz tutuklama, medyadaki degisim, 19 Mayis’da pasta kesilmesi  gibi degisik formlarda karsisina cikan “politik siddete” refleks olarak bir tokat atardi ve atmaliydi…