13 November 2012

Demedi Demeyin... Gelecek Calisma Duzeni

"Demedi demeyin... Suraya yaziyorum" serisinin ucuncu yazisi yil sonunda sadece bir kere, sonraki senenin hedeflerini belirlemek icin yapilan toplantida olusuverdi. Toplantiya calistigim ajanstaki ekip, marka yoneticileri, kreatif ajans, teknoloji ekipleri , tedarikciler ve hatta hukuk departmaniyla calisan marka temsilcileri katildi. Bu uc gun boyunca, bilgi akisi ve islerin cozulme hizina sahit oldugum icin ilerleyen donemlerde ofis konseptinin, calisma seklinin ve ayni zamanda ofis mimarisinin degisecegine dair bir fikre kapildim.

Bu fikre kapilmamin sebebi is hayatindaki bitmek bilmez hizlanma gereksinimi. Zaman -ozellikle internet uzerinden satis yapan is kollarinda- cok buyuk kar veya zarar yaratiyor. Isin varligini guclendirigi ve ayni zamanda tehdit ettigi icin gozardi edilemez bir ihtiyac. Hizli adim atabilmek icin bir cok marka, farkli stratejiler uyguluyor; karar mercileri birbirine fiziksel ve iliskisel olarak yakinlastiriliyor, kisiler uzmanliklariyla ilgili danismadan karar verebilecek sekilde yetkilendiriliyorlar, dokumantasyon elektroniklestiriliyor, gunluk takip web tabanli yazilimlarla gerceklesitiriliyor, buyuk kararlar telekonferanslarin sonucunda veriliyor ama bunun da bir zaman sonra yeterli bir hiz olmayacagini tahmin ediyorum.

Bence o noktaya geldigimizde, isleri proje gruplari olarak ele almaya baslayacagiz. Herkes kendi ofisinde baska isleri yapan insanlarla beraber oturmak yerine, farkli sirketlerden ayni isi yapan insanlar bir arada calisiyor olacak. Is iliskiler bu kadar birbirine gecik hale geldigi icin, sirket isbirlikleri, ise alimlar cok daha itinayla secilecek ve uzun sureli olacak ; sirketler musterileri ile bulusmak yerine, calisanlari ile bulusup bilgi alisverisinde bulunacak ; sirketler arasindaki mahremiyeti korumak icin mimari gereksinimler ortaya cikacak.

Hani bu degisimi ben gorurmuyum bilmem ama demedi demeyin... Suraya yaziyorum...

04 November 2012

Mükemmel

Her seyin mükemmel olmasi gayretinden kurtulunca , her sey daha mükemmel oluyor cunku geriye  sadece samimi istediklerin kaliyor. Basarmak istedigin kadar; paylasmak istedigin kadar; aglamak veya gulmek istedigin kadar ; yemek, icmek istedigin kadar. 

Kurulu mükemmellik tanimlarinda egriti hissetmek yerine, kendi taniminda konforlu hissediyorsun ve konforlu hissetmek icin kafani kuma gommuyorsun. Sadece tanimlanani gerceklestirme cabasindan kurtulup, kalbinden  geceni hakkiyla hayata gecirme konusuna mukemmellesiyorsun...