22 December 2008

Ankara Çıkarması



Haftasonu yapılan Ankara çıkarması ile özlediğim bir sürü kişiyi; hem de kalabalık bir aile olma hissini içime çekip, gıdım gıdım nefes vererek kendime karama döndüm ama doyamadan..

Kuzenlerim; anneannemin yemekleri; yemek sonrası kahveleri; teyzemin kekleri; kardeşimin uykulu suratı; dayımın samimi sohbeti; Uludağ kebapçısı; Karum'da alışveriş; Tunalı'da yürüyüş; eski kuaför ziyareti; kuzenimin doğum günü yemeği; anaokul- üniversite arkadaşları; Cafe des Cafes'ye merhaba; Aspava'da gece mideyi şişirmece ve yeni gözdem Hok's da iki gece ancak bu kadar sürede yapılırdı ve yapıldı..

Cuma akşamı habersizce gittiğim kuzenimin doğum günü yemeğinde vermesini beklediğim tepki yerine "merhaba" demesi dolayısıyla, istediğim tepkiyi elde edene kadar ısrarla süpriz yapma deliliğine tutulmam an meselesi:)

Uludağ kebapcısının hala aynı lezzeti her seferinde tutturması ve aynı personeli korumasının, Ankara'ya gidilince insanı evde hissettirdiğine karar verdim bu sefer..


Bunların dışında, Ankara'da bir nevi Lucca veya Kitchennette görevi yapan Hok's Ankara'ya çok yakışmış ve Ankara'lılara "şekil" yapmadan eğlenme fırsatını sunmuş.. Kimsenin kimseyle bulaşmadığı; herkesin kendi eğlencesinin derdinde olduğu son derece keyifli bir yer olmuş.. Hatta o kadar keyifli olmuş ki, "Tadı damağımda kaldı" yazan bir notu yazıp panoya asmadan edemedim.. Duvarda görürseniz bilin ki, ben yazdım:)



Yapımda emeği geçen herkese teşekkürler...

15 December 2008

Bu Hikaye Bitmemiş


Filmler hakkında yazmaktan çok hoşlanmıyorum aslında, bir de gündemi meşgul etmişse, bir de ben eklenmek istemiyorum genel olarak... Ama bu yaptığım bir film eleştirisi; beğenisi değil benim için, o yüzden varsayın ki Issız Adam dememişiz adına; hepimizin ortak bir arkadaşı varmış Alper ve Ada

Aslında cidden hepimizin ortak arkadaşları varmış; adı Alper yerine Ahmet'miş, Ada yerine Ayşe'miş; oymuş buymuş.. Ama özünde hepimizin hayatı sarsılmış; Ada'ların bile enerji katamadığı, hayatı anlamlandıramadığı virüslü bünyeler varmış. Ada'lar; yeni bir yöntem ile hayat kurtaracak doktor edasında, önlüklerini giyip hevesle Alper'leri masaya yatırmış ama dirençli hastanın doktor ayağına gitse de, iyileşmezmiş.. Alper'ler iyileşmemiş; Ada'lar çıkmış hasta yakınlarına çok üzgünüm demiş; meslektaşları ile efkarlanmış.. Bu hikaye burada noktalarınken, her saniye bir yenisinin başlaması ve benzerinin noktalanması ile sürüp gitmiş..

O yüzden bu hikaye, bu yüzyılda hiç bitmemiş...

05 December 2008

Vodafone 3G Reklamı

Bu aralar en sevdiğim reklam Vodafone 3G reklamı.. Sürekli izlemek istiyorum!