Evlenmek Bir Kural Oldugu için
Bu yaz gittiğim 10. düğüne , gücüm yeterse Salı günü 11.sini ekleyeceğim.. O sebeple altta yazacaklarımı anlatmak için, yeterli birikime sahip olduğumu; düğün; davetiye, gelinlik; organizyon, müzik konusunda karşılaştırma, analiz ve puanlama yapabilecek kadar uzmanlaştığımı rahatça söyleyebilirim...
Bu uzmanlığı bir kenara bırakırsam, gezdiğim düğünler sonucunda gelin ve damadın gözlerinden; hareketlerinden; konuşmalarından evliliklerini kategorize etme yeteniğine de ulaştım.. Şu an oluşan temel iki kategori sevgiyle evlenenler ve evlenmek bir kural olduğu için evlenenler..
Şu anda, sevgiyle evlenenler duyduğum saygı kadar; evlenmek bir kural olduğu için evlenenlere hayret ; acıma ; üzülme duyguları ve hayatı gösterme isteği ile doluyum...
Hiç beklenmeyen insanların bile düştüğü bu yanılgı, belki de sadece tanımlanan "evlenme yaşında" yenilir yutunur bir ilişki yaşamanın ve/veya/bu sebeple ona aşk duyduğunu düşünmenin sonucu..
Özellikle (başıma gelmemesi için) büyük laflar etmeyeceğim.. Sadece bu yanılgının hayatın geri kalanında neler sunacağını merak etmeye devam edeceğim.. Insan oğlu -mış gibi yaptığı şeyi bir süre sonra gerçek sanar mı? İçten içe, başka bir yerlerde daha aşk, sevgi dolu bir şeylerin olduğunu bilir mi? Bunu bilirse kendini bastırarak mı yaşar , yoksa aktif veya pasif arayış devam eder mi?
Umarım bu soruların cevabını sonsuza dek öğrenemem..