25 April 2012

Erkmek Kuyruğu | İnönü | Uzay Calismalari

Kadin erkek iliskilerindeki arz talep dengesini, savaş sonrası İnönü donemine benzetiyorum...


Eskiden ekmek almak icin kuyruga giriyorduk diye anlatan babaannemle tekrar konusma şansim olsa, o da bir sey mi simdi erkek icin kuyruga giriliyor diye anlatmak istiyorum.


Kuyrukta bekleyip, tam sira ona geldiginde erkmek kalmadigi icin gozu yasli eve donen kiz arkadasima da , erkmek bulamiyorsan pasta ye canim yersen diyerek derde derman olmayan bir aciklamayla olayin gerçekliğinden kopma eğilimindeyim... 


Bu hususta derde derman olamamami, beceri noksanlığından ziyade sorunun ana kaynağini bulamamama bağliyorum.. Hani İnönü doneminde diş sıkma politikasi uyguladik, dış borcu kapattik da; Dünya'nin ne tur bir borcu vardı da, bu çağda erkmek icin sira beklemeyi gerektirdi orayi yakalayamadim...  

Maalesef ben yakalayamadim diye bu konuya hocam ben o gun hastaydim, dersi kacirdim muamelesi yapamiyoruz. O yuzden bu konuya elimizdeki bilgiyle, Al Gore'un iklim değisimi konusuna yaklasimi gibi yaklasmayi oneriyorum. Sorunu tanimlayalim , yapilmasi gerekenlerini listeyelim ve gerekenler yapilmazsa ortaya çikacak sonuçlari halkta korku olusturacak şekilde siralayalim.


Sorun: 
- Erkmek arzinin talepten duşuk seviyede oluşu


Yapilmasi Gerekenler:
- Yerde buldugumuz erkmekleri ufleyip, başimiza koyup tekrar degerlendirmek
- Marketlerdeki dilimli, paketli, hamuruna sentetik karişmiş gidalari erkmekten saymak
- Diğer gezegenlerden erkmek ithal etmek
- Diğer gezegenlere -mumkunse cezali maçlara- topluca kadin ihraç ederek dengeyi saglamak


Sonuclarini halkta korku yaratacak sekilde siralama konusunda biraz eksik kalmis olacağim ama bunu da bir sonraki Amerika secimlerinde -eğer konuyu çozmezsek islami evlilik dengesi (4 kadin 1 erkek) tum dunyaya yayilacak-  seklinde sunmak uzere politikacilara birakiyorum. Siz oradan yurursunuz... 


PS: Uzay calismalarina devam... 

10 April 2012

Ayakkabi & Araba | Prada & Cadillac


Kucuklugumden beri bulutlari hayvanlara ; kopekleri insanlara ; ayakkabilari arabalara benzetme konusunda icten gelen bir yetenekle yasayip gidiyorum.  Hani beraber yasiyoruz diye sanmayin ki, kendisiyle oyle gezip, tozup, egleniyoruz. Durumumuz daha cok evlilikten bayginlik gecirmis yasli cift seklinde. Biribirimizin farkindayiz ama pek konusmuyoruz ; evde buyuk, cogu zaman birbirimizi gormeden  haftalar aylar bile geciriyoruz.









Gecmise gidersek bu  yetenekle aramizdaki sogukluga, araba & ayakkabi benzetmelerime istedigim  alkisi alamayisim sebep olmustur  ve annemin sonunda dayanamayip “valla ben pek benzetemedim”  demesiyle de inceldigi yerden kopmustur diye dusunuyorum.

Simdi bir kac ay once, biz yine kendisiyle moda dergilerine bakarken goz goze geldik, Prada bahar koleksiyonu ve Cadillac arabalar birbirne cok benziyor degil  mi dedim kendisine, yillar sonra orada olduguna dair bir sinyal aldigi icin gulumsedi sonra da basiyla onayladi… Ooo sonrasi sohbet muhabbet. Neyse size buldugumuz resimlerini buraya koyuyorum. 



Nasil? Cok benzemiyor mu? Olur da benzetemezseniz; sanirim Prada’da Cadillac’tan esinlenmis , o yuzden caktirmayin , hem benim hevesimi kirmayin, aramizi da bozmayin..