17 December 2006

Leonardo - Evrensel Deha



Bugün Rahmi Koç Müzesine gittim. Leonardo - Evrensel Deha sergisi vardı. Sergiye ancak uzunca kuyruğu bekleyecek sabrı olanları alıyorlardı ve ben de yeterince sabırlıydım.

Sergi Leonardo da Vinci'nin "Codices" adındaki el yazması kitaplarındaki tasarımlar baz alınarak oluşturulmuştu. Leonardo'nun ressam, heykeltıraş, mimar, mühendis, anatomist kimliklerinin ışığında oluşan tasarımların uyarlamalarına dokunabiliyor, çalıştırabiliyordunuz.

Sergi 5 bölümden oluşuyordu:

- Mekanizmalar: Daha büyük makinelerde kullanılmak üzere tasarlanmış temel düzenekler
- Toprak: İnsan gücündeki verimi arttırmak üzere tasarlananlar
- Su: Su enerjisiyle çalışan makineler
- Hava: Gökyüzünü fethetmek için tasarlanmış mekanizmalar
- Ateş: Dönemin yöneticilerinin isteği üzerine tasarladığı askeri araçlar

Benim en ilgimi çeken parçalardan biri dönemin yöneticilerinin isteği üzerine tasarladığı tank oldu. Tamamen bugünkü tank mantığını kurmuş ve çalıştırmıştı. Bir de su üzerinde yürüyebilmek için oluşturduğu , ayağa takılan içi hava dolu deri keseler çok ilgimi çekti. Neden hala kimse yapmadı bu mantıkta bir şey??? Çok eğlenceli görünüyor!

Aslına bakarsanız, Leonardo'nun oluşturduğu mekanizmalara bakarken; bu kadar yılda çok yol alamadığımızı düşündüm. 1400'lü yıllarda oluşturulmuş mekanizmaları, 500 yılda çok da fazla geliştirememişiz. Bu süre zarfı, o mekanizmaların ham duruşunu daha estetik ve ergonomik hale getirmekle geçmiş gibi geliyor bana...

Sergi 31 Aralık'a kadar devam ediyor, kaçıran arkadaşlar kızmasın küsmesin, haftaya gitsin:) Yorumlarınızı bekliyorum..

7 comments:

Unknown said...

gercekten cok guzel anlatmisin selincim peki bana yaptigin seyleri anlatmak istermisin blogunda, kaciranlarda haftaya gitsinmiss iide nispet yapmisin ohh:)))

Ali Sağlam said...

Sergi ve Rahmi Koc Muzesi gercekten de cok guzel.

Ben sergiyi gezdigimde kulaklarima takilan sadece kucuk bir ayrinti vardi. Haftaici idi ve okullar da ortaydi. Ancak orada ogretmenleri surekli olarak "Bakın cocuklar! da vinci yapmis ama uygulayamamis" "Bak! Ne buyuk deha"

Kabul etmem gereken bir sey var ki o da Leonardo'nun buyuk dehasi. Ancak ne olursa olsun dunyada gelmis gecmis en buyuk deha Leonardo da Vinci diye sunmak ancak ucuncu dunya ulkesine yakisacak bir haldir. Her topragin kendine ait yetistirmis oldugu buyuk dehalari vardir. Bu bir Fransiz icin baska, Alman icin baska ve hatta Amerika icin de baskadir.

Bir de Rahmi Koc Muzesinden bahsetmek lazimdi. Mutlaka gezilmesi gereken bir yer. Hatta her bir bolum icin ayri ayri gunlerde gidilebilecek zenginlikte.

Selin said...

Çok uzun yazmaktan hoşlanmadığım için Rahmi Koç Müzesine değinmedim. Cidden çok etkileyici, huzur veren bir yanı var.. Kendimi İstanbul'da değilmiş gibi hissettim.

O yaşlarda öğretmeninden senin bahsettiğin şekilde bir anlatım alan çocuk, kendi ulusunun dünyaya yön verememesini kabulleniyor ve hayran yeni nesiller meydana geliyor sanki- umarım yanılıyorumdur..

fijibaha said...

ilerisinde de zaten sen bir sey akıl edersen ve o akıl ettiğin sey yurt dısında onceden akıl edilmemişse bu fikri hiç kimse ye anlatamassın super bir sey olsa da ikna edemessin bu da su an turkiye de yasayan tasarımcıların en buyuk sorunudur
ama siz gordunuz mu bilmiorum leonarda sergisinin arka tarafında koc uni. inden bir takım mak muh lerin yaptıgı projeler vardı ve ben o arkadasları da takdir ettim
gunun her saati orada bulunmuyorlarmıs ama leo kadar etkileyici idiler

genede leonardo da deha be
lakin bizim de hazerfanımız var

Ray Kinsella said...

Kaçırdığım için üzüldüğüm sergilerden biri daha...
Ne mutlu ki kültür, sanat aktüalite insanı kadim dostum selin bu sergiyi de ayağımıza getirmiş :)

Leonardo'nun dehasını tartışacak kadar kendimi yetkin görmüyorum, ama ilgimi çeken tek birşey var.

Son on senedir tüm dünyada Leanardo da Vinci üzerine inanılmaz bir ilgi var. Leonardo kim diye on sene once sorsalar, Louvre müzesinde kurşun geçirmez camlar arkasında korunan bir kadın portresi çizmiş bir ressam dan öte değildi hiçbirimiz için, ama artık herkes Leonardo da Vinci'nin ressam kimliğinden farklı kimliklerine yoğunlaşmış durumda. Filmler, belgeseller, kitaplar ve dahi sergiler de bu yöne kaydı.

Bu arada sergiye milliyetçi yaklaşımları desteklemekle beraber, kendi tarihimizi bilmeyen ve öğrenmekten de haz etmeyen bir toplum olarak, ne yazikki biz kendimizinkileri yok sayıp başka milletlerin dehalarına daha çok uzun süreler gıpta ile bakmaya devam ederiz.

Selin said...

Bizim hazerfanlarımız var ama bizim pazarlama noksanımız var!

Arif'in söylediği gibi Leonardo son yıllarda ne kadar gündeme oturdu. Kitaplar, yayınlar, TV hepsi bunu destekledi. Ki bence eskiden Mona Lisa, Leonardo'dan daha ünlüyken; şimdi Leonardo daha bir kendini buldu..

Bu algı değişikliğinin neden; sunum ile ilgili.. Leonardo'yu kast ederek söylemiyorum ama ortalama yetenekte birinin de deha olduğuna herkesi inandırabileceğiniz gibi, fazlasıyla yetenekli birini de kendisini geliştirmesi gereken bir kategoride bırakabilirsiniz.

Bizim dehalarımızı , yeteneklerimizi altın tabakta sunma beceresine sahip oluruz umarım

Ray Kinsella said...

bu noktada, geleceğin marketing gurusu Selin Hanım'ın, gizli kalmış türk dehalarını tanıtma projesini helecan ile bekliyorum.