23 February 2009

Mini Kaçamak...


"Belki akşam Antalya'ya giderim" gibi cümlelerime alışık ahalimin, hayatımın plansızlığına şaşırmalarıyla dalga geçercesine, 1 gün içinde pasaportumu yenilettirip; uçağımın kalkış saatine 10 saat kala vizemi alıp ve mini bir kaçamak yaptım..

Insan plan yapmak zorunda değil; sadece kısa yolları bilmesi yeterli.. Bir tanıyan ile, emniyette gerekli insanlar çay içilince işler hızlanıyor; vizeci (belki adı bu değildir ama ben öyle diyorum) artık bir endüstri.. Hatta performans bazlı fiyatlandırıyorlar: Diğerlerinden pahalı ama kesin alır; eli çabuktur; 2 günde kesin alır gibi değerlendirmeler var.. ve bir bakıyorsun tekerlekler havalanmış; o arada zaten uykuya dalınmış ve uyandığında gelinmiş..

Yediklerim, içtiklerimle beraber, gezip gördüklerimi de (belki şimdilik) kendime saklıyorum.. Sadece ilk defa, vintage kıyafetler aldığımı ve üzerindeki garip (ve belki de psikolojik) kokuyu giderdikten sonra giyerken çok mutlu olacağımı söylemek istiyorum..

2 comments:

Anonymous said...

nereye gittin kız ?
dodo

Selin said...

Söylemem :) Arada arayıp soralım kuzenimizi..