15 December 2008

Bu Hikaye Bitmemiş


Filmler hakkında yazmaktan çok hoşlanmıyorum aslında, bir de gündemi meşgul etmişse, bir de ben eklenmek istemiyorum genel olarak... Ama bu yaptığım bir film eleştirisi; beğenisi değil benim için, o yüzden varsayın ki Issız Adam dememişiz adına; hepimizin ortak bir arkadaşı varmış Alper ve Ada

Aslında cidden hepimizin ortak arkadaşları varmış; adı Alper yerine Ahmet'miş, Ada yerine Ayşe'miş; oymuş buymuş.. Ama özünde hepimizin hayatı sarsılmış; Ada'ların bile enerji katamadığı, hayatı anlamlandıramadığı virüslü bünyeler varmış. Ada'lar; yeni bir yöntem ile hayat kurtaracak doktor edasında, önlüklerini giyip hevesle Alper'leri masaya yatırmış ama dirençli hastanın doktor ayağına gitse de, iyileşmezmiş.. Alper'ler iyileşmemiş; Ada'lar çıkmış hasta yakınlarına çok üzgünüm demiş; meslektaşları ile efkarlanmış.. Bu hikaye burada noktalarınken, her saniye bir yenisinin başlaması ve benzerinin noktalanması ile sürüp gitmiş..

O yüzden bu hikaye, bu yüzyılda hiç bitmemiş...

4 comments:

Anonymous said...

O filme 3-5 kız arkadaşımın yoğun ısrarlarıyla yine bir başka bayan arkadaşımla uzuuun bir kuyruk bekledikten sonra gitmiştim. Film bittiğinde yanımdaki de dahil olmak üzere kahrolsun Alperler uğultusu hep bir ağızdan salondan çıkana kadar söylenmişti. Ne var ki kimse Alper'e üzülmemişti, benim dışımda.
Sonuç: kötü son!! 5 üzerinden 1
Dip not: Alper çok sevdi ama ben de dahil hiçbir erkek yoktur ki evlilikten korkmasın.

Selin said...

Alper'in durumu da üzücü bence ama konu evlilikten korkmak değil..
Hayata kendini kapatmak ve bunu yaparken de kendine ve etrafa zarar vermek..

Anonymous said...

Filmi henüz seyredemedim, ama pek çok arkadaşımın "git de aklın başına gelsin" muabbetine maruz kalmış biriyim. Yukarıdaki yorumlarınızdan anlıyorum ki belki de bir "Alper"im.

Ben daha izlemeden üzüldüm Alper'e, tekrar tekrar Ayla Dikmen'in ağzından o şarkıyı dinlerken kendi hayatımdan aklıma gelen sahneler eşliğinde.

O kadar çok haklısın dedim ki, haklısın ama yapamıyorum, seni yanımda istiyorum. Seni üzmek için yapmıyorum inan bunu, en son isteğim seni üzmek, kendimi alıkoyamıyorum, yatarken sana iyi geceler dilemek, gündüz seni merak etmek istiyorum ama.. ama ne yazık ki karanlık çöktüğünde ben tekrar tek kişi olmak istiyorum, taa ki kanımda dolaşan alkol ya da ilerleyen saatler beni huzursuz edene, yalnız uyumaktan korkutana kadar...

Issız kalmaya mahkum muyuz acaba, üzerimizdeki bir lanet midir bilmem, canım acıyor bir yandan, bir yandan da hayallerim geciyor gözlerimin önünden.

Kuyruklu yıldız çarpsın istiyorum, çarpsın ki kör olayın, çarpsın ki benliğimdeki şüphe tohumları filizlenmesin bir sefer, tek haradığım huzur olsun, acı veren kalpsizlerden olmayayım istiyorum.

Çok şey mi istiyorum :(

Anonymous said...

Anonymous 1 say again

Çok bencil olabilirim ama keşke Ada biraz bekleseydi, biraz o da sevgisi için sabredebilseydi. Beklemesinin sonu hüsran olabilirdi elbet ama beklememenin onda verdiği ızdırap gördük ki hüsrandan daha ağır bastı. Beklemek, bazen ne beklediğini bilemeden beklemek zor tabii ki. O yüzden bir ilişkiyi öyle bir ayda bitirebilecek kadar çok şey belki de yaşanmamalı, ilk geceden herşey tüketilmemeli ve en önemlisi evlilik henüz bir aylık ilişkide sözü bile edilmemeli. İşte o zaman erkek çevresine ve kendine zarar vermez diye umut edilebilir.

Garantisi yok oo)