30 October 2007

29 Ekim Kutlamaları


Geçen sene 29 Ekim'de televizyonda kutlamaları canlı gösteren programların yok denecek kadar az olması sonucunda bir yazı yazmıştım fakat yayınlamamışım.. Yayınlamayı ve aradaki farkı şimdi değerlendirmeyi çok isterdim...

O gün, eskiden 29 Ekim'lerde akşamları babamın beni alıp kutlamalara götürdüğü ve bunların herkesin katıldığı coşkulu kutlamalar olduğunu ve şimdi ise bundan eser olmadığını; 29 Ekim'in işe gitmemek dışında kalbe dokunan bir his yaratmadığını yazmıştım... Bir yıl geçti.. Sabah uyandım, televizyonu açtım, aynı anda hem Ankara; hem Istanbul; hem Tunceli; hem Anıtkabir, her yerdeydim... Akşam hem Bağdat Caddesi; hem Ortaköy; hem Kordon; hem Boğazdayım.. Boğaz'daki havai fişek gösterisi, yıllar önce videosunu izleyip, gerçek olamayacağını düşünecek kadar çok şaşırdığım -sanırım Singapur'daki- bir havai fişek gösterisini hatırlattı..

Gözlerim dolu dolu izledim bir çok anını ama kafamda sorular var: Insanoğlu elindekini kaybetme korkusu olmadan sevgisini gösteremiyor mu; bazı askerler şehit olmasa duygular bu kadar kabarmayacak mıydı; önceki seneleri cansız soluk bir geçişle sunan medyanın, bu seneyi şölene dönüştürmesindeki tutum farkı isteneni sunma gayreti miydi yoksa birilerinin strateji değiştirmesi mi?

Yönlendirmek veya ima etmek için sormuyorum, gerçekten bilmiyorum...

15 October 2007

JUICY COUTURE Günlük



Dünyanın en kokoş günlüğünü buldum..

Çantamdan çıkartmaya bile utanabilirim ama yine de şu üstteki altın rengi olan benim olsun istiyorum.. Çeyizlere konan ve kullanılmayan tüylü terlikler gibi bir sey veya ilkokulda aldığımız kocaman ayıcıklı silgili ama elde durmayan kalemler gibi..

Beynimin estetik tarafı; fonksiyonunun üzerine bastı; hatta nanik yaptı geçti.. Frapan, rüküş bir estetik sinir ucu ile aldatılan fonksiyon hücreleri duruma çok bozuk; onda ne buldum anlamıyor ama bir gün eve döneceğimden emin beni bekliyor..

Facebook


Facebook'la ilgili bir yazı yazmamak için uzun süredir gerçekleştirdiğim direnişi bugün sonlandırıyorum çünkü babam Facebook'a üye oldu!!!
Babam 99 yılından beri bir internet kullanıcısı, fırsat buldukça internette vakit geçirir; üye olduğu forumlar ve takip ettiği siteler vardır ancak bu zamana kadar hiç ortak bir yerde karşılaşmamıştık... Ta ki ilk defa bir tartışma programında adını duyduğu Facebook ile her okuduğu gazetede ilgili, bir köşe yazısı veya minik notlar görene kadar..
İlk, bizleri güldürme amaçlı söylenen "Ben de Facebook'a üye olayım" espirisi ile gerçekleşen girişimin sadece espiri olmadığını sezdiğim süreden beri babamın Facebook'a üye olmasına kendimi hazırlamaya çalışıyordum ama bu espri ile üyelik arasında bir gün olması dolayısıyla da pek hazırlıklı yakalanmadım ; gerçekten affalladım ve babamın bekleyen requesti ile bakışıyorum.
Arkadaşlarımla çıktığım bir tatile babamın da geliyor olması gibi bir his.. Bir yandan da aklın bir oyunu.. Ben olsam cocugumun community sayfasına sahte bir request yollayıp, hayatında neler olup bittiğini izlerdim diye düşünürken, babam gerçeğini yolladı(gerçi bunu hayatlarımızı takip için yapmadığına eminim) ; aynı zamanda da babamın online trend'leri takip ediyor olması çok da hoşuma gittiği için Facebook'un karmaşık uygulamalarında takılıp düşmemesi için ona destek bile oldum ama hala şaşkınım..
Şimdi izninizle buradan ayrılıyor; request confirmation bölümünde "How are you related" sorusuna "is my parent" diyor ve buna ben bile inanamıyorum..

04 October 2007

Tarife Yumurtlayan Tavuk


İlk gördüğümde kahverengi olması dolayısıyla ilk anda hep çikolata reklamı sandığım Tarife Yumurtlayan Tavuk, cidden tarife yumurtladı ve sonunda Turkcell olduğunu kavramımı sağladı; hem de beni çok güldürerek.. Size uygun tarifeyi biliyorsanız da, sırf tavuk'un yumurtlaması için mutlaka denemelisiniz!